ensest kuzen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ensest kuzen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Mart 2014 Pazar

Azgın kuzenim kızlığımı bozdu hikayesi

Merhabalar ben Gülşah. Bu yaz dayımların yazlığına tatile gitmiştim ve henuz 19 yaşındaydım. Ama çok güzel memelerim ve çok çekici bir götum vardı! Kuzenim Serkan benden 8 yaş büyük ve bekardı. Ama tam bir playboydu. Ona bayılıyordum. O ise benim farkımda bile değildi. Yakışıklı olduğu için çevresi kızlarla doluydu. Kızların ona olan ilgisi beni kıskançlıktan delirtiyordu. Ne yapıp yapıp onu ben elde etmeliydim! Bu şekilde planlar yapmaya başladım. Bir gün Serkan denize gitmeye hazırlanıyordu. Eve uğrayıp mayosunu alacaktı. Ben de o sırada evde yanlızdım.
Serkan doğruca odasına giderek soyunmaya başladı. Mayosunu altına giyecekti. Ben aniden içeri girdim. Donup kalmıştı. Çırılçıplaktı. Mükemmel kaslı vücudu beni çok etkilemişti. Serkan, ilk şaşkınlığını üstünden atarak sakin bir şekilde giyinmeye başladı. Nasıl olsa heryerini görmüştüm! Bana “naaber?” dedi. Ben, “doğrusu vücudunun bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum, ama yarağın oldukça küçükmüş!” diye alaycı bir tavırla dalga geçtim. Serkan, mahçup olmuştu. “Sen onu bir de kalkınca gör!” dedi. Ben “Hadi kaldır da görelim! Birşeyin değişeceğini sanmıyorum!” dedim. Serkan havaya girmişti. Benim de heyecandan yüzüm kızarmıştı. Ona adeta aşık olmuştum. Serkana masumca “seni seviyorum, biliyor musun?” dedim. Serkan, “aslında ben de senden hoşlanıyordum ama bunu nasıl söyleyebileceğimi bilemiyordum!” dedi. Serkanın yanına giderek dudaklarından öpmeye başladım. Serkan daha sonra başımdan tutarak beni aşağıya doğru çekmeye çalıştı. Anlaşılan ağzıma vermek istiyordu. Bugüne kadar ağzıma hiç almamıştım ama denemekte fayda vardı. Bazan kız arkadaşlarla konuşurken Tülin erkek arkadaşınınkini nasıl yaladığını filan anlatıyordu ve biz diğer kızlar da iştahla dinliylorduk. Şimdi bu güzel zevki tatma sırası bana gelmişti ve o anı doyasıya yaşamalıydım! Eğilerek Serkanın çıkarmış olduğu yarağı ağzıma almaya başladım. Çok güzeldi. Nasıl yapılacağını tam olarak bilemiyordum ama Gülaylarda seyrettiğim porno filimdeki Alman karıları taklit ediyordum. Bayağı da başarılıydım. Derken Serkan ağzıma geldi. Ne yapacağımı şaşırdım. Serkanınki çok bol geldi. İlk defa spermin tadını damağımda hissediyordum. Daha sonra Serkan benim göğüslerimi ve amımı okşamaya başladı. Bu arada biraz sohbet ettik. Serkan vakit kazanıyordu. Meğersem erkek milletinin deposu boşaldıktan sonra tekrar dolması için zaman gerekiyormuş. Serkan daha sonra amımı yaladı. Ardından bacak arama yerleşerek kızlığımı bozdu. Buna hazırlıklıydım. Zannettiğim kadar acımadı. Hatta heyecanlıydı. Serkan biraz tecrübeli olmalıydı ki içime boşalmadı. Geleceği zaman üzerime akıtmaya başladı. Beni hamile bırakmak istemiyordu. Ona hak verdim. Serkan beni o yaz defalarca amımdan ve götumden sikti. Evet kızlığımı kuzenime teslim ettiğim için mutluydum
Share:

1 Şubat 2014 Cumartesi

Amcamın Oğlu Tecavüz Etti Evlenmek Zorunda Kaldım!

Merhaba sex hikayeleri okurları. İsmim Aslı bu itirafı yazıyorum çünkü artık bu sır beni adeta boğuyor gibi. Ciddi bir şekilde bunalımdayım. Ben şu an 20 yaşındayım. 18 yaşında hiç mi hiç sevmediğim dayımın oğlu ile evliyim. Evlenmemizin sebebi zorunluluktan oldu. Benden 15 yaş daha büyük olan kocamın evlenmemizden 6-7 ay önce bana tecavüzü sebep oldu. Ben onu bir ağabey gibi görmeme rağmen onun niyeti başkaymış.  Bir gün benim evde yalınız bulunduğum bir an da elinde getirdiği kola şişelerini açıp bardak istedi bende bardağı verdiğimde birini kendine birini bana doldurdu.sıcak havada iyi gelmişti buz gibi kola.


Gözlerimi açtığımda önce sabah olmuşta yeni uyanıyormuşum gibiydi.sonra kasıklarımda sancı vadı. Gözlerimi zor açıyordum.bir an göbeğimde ve vajinamın üstünde bir okşama hissettim. O an çırıl çıplak olduğumu farkettim. Etrafı Bulanık görüyordum. Yanıbaşımda şimdiki kocamın yattığını farkettim.Fırlayıp kalkmak için yeltendim ancak hem takatim yoktu kalkmaya hemde kocam bana sımsıkı sarılmış uyandınmı diye sırıtıyordu. Meğer beni ilaçla uyutup tecavüz etmiş. Dünyalar başıma yıkılmıştı o an. sadece ağlıyabiliyordum. Kocam olacak pislik sakin ol ağlama evleneceğim seninle diyordu. ve evlendik dediği gibi Çünkü çaresiz hissetmiştim kendimi.

Daha sonra bir karar verdim aldatacağım bu adamı intikamım acı olacak diye kendimce karar verdim.Bu dediğimi yaptım da ilk aldattığım kişi hiç tanımadığım birisiydi. Üniversite öğrencisi aynı apartmanda oturuyordu. Aynı yaşlardaydık. Onunla 10 defadan fazla birlikte olmuştuk. Sonra aniden apartmandan taşınıp gitmişlerdi. Peşinden netten birisini bulmuştum netten bulduğum kişi 45 yaşında çok erken boşalan birisiydi onunla ancak 3 defa oldum ve ben terk ettim. Sonra bir başkasını buldum netten o da 42 yaşındaydı aleti küçücük çıktı şansıma. Şimdi yeni birisini araştırıyorum bakalım ne çıkacak şansıma?

Share:

18 Ocak 2014 Cumartesi

Bana Abi Diyen 16 Yaşındaki Yeğenimi Siktim!

Adım Murat, Manisada yaşıyorum, 28 yaşında, 1.80 boyunda, 75 kilo, esmer ve sempatik biriyim. Ben evleneli henüz 3 yıl olmuştu, karımla çok harika giden bir sex yaşantımız vardı. Halen de öyledir, karımla sexde sınır tanımayız vede çift olarak sexe çok düşkünüz. Geçen yıl kurban bayramında bayram ziyareti içinkayınvalidemlere gitmiştik. Muhabbet sohbet derken ben sıkıldım ve dışarıya hava almaya çıktım. Bir sigara yakmıştım ki, yeğenim camdan bana seslendi, “Abi gel çay yaptım, beraber içelim!” diye (Bana hep ‘Abi’ diye hitap eder). Dayım ve yengem bayram ziyaretine gitmişler, yeğenim de çay yapmış, beni de camdan görünce çağırmış. Yeğenim Nesrin çocukluğundan bu yana beni çok sever. Nesrin (ozaman 16 yaşındaydı), 1.70 boylarında, 55 kilo civarı, siyah saçlı ve beyaz tenli bir afet.




Neyse muhabbet ederken bir ara konu kızlar ve erkeklerden açıldı, ben de sordum, “Erkek arkadaşın, sevgilin var mı?” diye. Meğerse bizim Nesrin bu konuda pek bir dertliymiş, “Nerdeeee abi?” dedi. “Neden kız? Güzelsin, hoşsun, neden erkek arkadaşın yok ki?” dedim. Ben öyle deyince Nesrin, “Gerçekten beni güzel buluyormusun abi?” dedi. O an aklıma bir şüphe gelmediği için, “Güzelsin tabi, sen hiç aynaya bakmıyormusun?” dedim. Nesrin de gülümseyerek, “En güzel nerem mesela?” dedi. O öyle deyince biraz şüpelenir gibi oldum, ama yeğenim olduğu için yanlış düşünmek istemedim ve “Heryerin güzel!” diyerek geçiştirdim ve konu dağılsın diye, “Çıktığın yok mu gerçekten?” falan dedim. “Teklif edenler oluyor, ama hepsi çoluk çocuk!” dedi. “Eeee, sen nasıl birini arıyorsun?” deyince, “Senin gibi!” dedi. Ben biraz kızarır gibi oldum ve konu uzamasın diye müsade istedim kayınvalidemlere gittim.

Bayramdan sonra Manisaya döndük. Aradan epey zaman geçti, ama yeğenimin söyledikleri bir türlü aklımdan çıkmıyordu. Kendi kendime takıntı yapmaya başladım, istemesem de Nesrinin portakal büyüklügündeki gögüsleri ve yuvarlak kalçaları bir türlü aklımdam çıkmaz olmuştu. Kendi kendime de (Saçmalama, öyle şey olur mu, sen yanlış anladın!) diyordum. 2 ay kadar sonra dayımın işi nedeniyle ailecek Manisaya taşınmaları gerekti. Tesadüfen bizim oturduğumuz apartmanda boş daire vardı, orayı kiraladılar ve taşındılar. Artık sık sık bize gelir gider olmuştu. Kısa etekler, dar badiler giyip, sanki özellikle beni tahrik eder gibiydi. Birgün kayınvalidem ameliyat oldu, karım da ona refakat etmek için yanına gitti. Ben işimden izin alamadığım için gidememiştim. Karımı uğurlayıp geri dönerken apartman kapısında Nesrin ile karşılaştık. Nereden geldiğimi falan sordu, ben de durumu kısaca anlattım, karımın bir süre orada kalacağını ve (şaka maksatlı) bekar kaldığımı söyledim. Birden Nesrinin gözleri parladı ve “Ben sana bakarım abi, hatta yengemden daha iyi bakarım!” falan dedi.

Ertesi günün akşamında Nesrin bizim kapıda bitti hemen. Tabi aynı apartmanda olduğumuz ve akraba olduğumuz için bize akşam sabah gidip gelmesine annesi babası birşey demiyordu. Nesrin beyaz mini bir pileli etek, üzerine beyaz askılı vücudunu saran dar askılı bir badi giymişti. “Abi bilgisayarda biraz işim var, halledebilirmiyim? Bu saatte internet cafeye gidemem.” dedi. “Tabi buyur!” dedim. Ama Nesrini öyle görünce içim bir hoş olmuştu. Kendi kendime (Saçmalama o senin yeğenin!) dedim ve TV’nin başına geçtim, ama bir türlü Nesrinin o hali gözümün önünden gitmiyordu. Bir süre sonra TV’ye dalmışım ki, Nesrin, “Abi bilgisayara birşey oldu, düzeltemiyorum!” diye seslendi. Gidip baktığımda bilgisayar kapanmış, açamıyor. Açtım. Şifreyi girmek için klavyeye eğildiğimde Nesrinin göğüslerinin çatalına takıldı gözüm. Benim yarak zaten dünden razı, hemen havalandı. Şifreyi apar topar girdim, ama bunu Nesrin de farketmiş olacak ki, yüzünde sinsi bir gülümseme vardı. Ben hemen TV odasına geri döndüm. Ama aklım orada kalmıştı bir kere.

Biraz sonra Nesrin geldi ve bilgisayarda işinin bittiğini söyledi, karşımdaki koltuğa oturdu. Ama ne oturuş! Bacak bacak üstüne attı, baldırına varıncaya kadar görünüyor. Zaten kendime zor hakim oluyordum, beni dahada tahrik etmek için sürekli frikikler veriyordu. Giydiğim eşofmandan yarrağımın kalktığı belli olmasın diye nasıl oturacağımı bilemez olmuştum. Nesrin bir ara su alma bahanesiyle kalktı, geri geldiğinde yanıma oturdu ve TV’de oynayan filmi seyretmeye başladık. Derken omuzuma doğru yaslandı. Filmde bir öpüşme sahnesi vardı ve Nesrin o sahneyi izlerken, “Aaah ah!” diye iç çekti. “Ne oldu kız ?” diye sordum. “Biliyormusun abi, beni böyle hiç kimse öpmedi!” dedi. “O senin çevrendeki erkeklerin aptallığı!” dedim. Bizim cin fikir Nesrin hemen atladı tabi, “Abi sen de benim çevremdeki erkeklerdensin!” dedi. Ben biraz utanarak, biraz da kızmış gibi yaparak, “Olurmu öyle şey! Sen benim yeğenimsin!” dedim. “Yani beni eller öpse daha mı iyi? Öyle mi abi?” dedi. “Yok öyle demek istemedim...” dediysem de lafı kıvıramadım ve birden nasıl olduğunu anlayamadan, “Öperim ne olacak ki!” dedim. Nesrin hemen bana döndü ve öpüşmeye başladık...

Dudaklarının inanılmaz güzel bir tadı vardı, daha önce hiç almadığım tadlar alıyordum. Okadar ateşli öpüyorduki beni, kendimi durduramıyordum, ellerime hakim olamıyordum, sanki vücudum benim kontrolümden çıkmış gibiydi. Bir yandan öpüşürken, bir yandanda sütun gibi bacaklarını okşuyordum. Yavaş yavaş okşayarak yukarı doğru çıkıyordum. Ellerim o küçücük bal kutusuna geldiğinde Nesrin hafif ürperir gibi oldu, ama belli etmemeye çalıştı. Nesrinin bal kutusu yanıyordu adeta ve suları el kadar küçük olan külodunu sırılsıklam yapmıştı. Bir ara durmak istedim, ama olan olmuştu artık, duramadım. Taş gibi gögüslerine geldiğimde, Nesrin de elini eşofmanımın üzerinden benim yarrağa atmıştı. Birbirimizi yavaş yavaş soymaya başlamıştık. Beyaz badisini çıkardığımdaki gördüğüm manzarayı halen unutamam, o göğüsler sanki mermer birer anıt gibiydi. Boynundan başlayarak yavaş yavaş göğüslerine doğru inmeye başladığımda ise Nesrinin sesleri değişmeye başlamış, kısısk kısık, ince ince geliyordu...

Bir yandan göğüslerini emip, bir elimle ezerken, bir elimle de Nesrinin eteğini çıkarıyordum. Sonra göbeğinedoğru indim. Ardından aşağıya doğru, bembeyaz dantelli el kadar külodunun üzerinden Nesrinin bal kutusunu hem yalıyor hemde küçük ısısrıklarla dişliyordum. Nesrin, “Yeter artık dayanamıyorum, ne olur sok! Çok uzun zamandan beri bu anı bekliyorum abi, ne olursun bekletme beni artık!” diye yalvarıyordu. Amını yalamayı bırakıp ayağa kalktım ve acele etmemesini, sıranın onda olduğunu söyledim. Yüzüme baktı, biraz istemsiz bir tavırla eşofmanımı indirdi, benim yarak zaten kazık gibi olmuştu. Nesrin, “Daha önce hiç yapmadım, porno filmlerde gördüğüm kadarıyla biliyorum, ama seni mutlu etmek için elimden geleni yapacağım abicim!” dedi ve ağzına almaya başladı. Bu ne muhteşem bir duyguydu anlatamam. Acemice yalıyordu, ama ben müthiş bir zevk alıyordum. Karımla da sürekli oral sex yaparız, ama bu çok farklıydı. Ve fazla dayanamadım, titreyerek Nesrinin ağzına boşaldım. Nesrin biran kusacak gibi oldu, ağzından zor çıkardı benim yarağı ve hemen lavaboya koştu...

Ağzını yıkayıp geldiğinde, tadının çok tuzlu olduğunu, birdaha böyle yapmamamı rica etti. Ben de, “Özür dilerim, ama kendimi tutamadım!” dedim. “Gerçekten o kadar zevk aldın mı abi?” diye sordu. Muhteşemolduğunu söyleyip, tekrar dudaklarına yumuldum. Çok ateşli bir şekilde sevişiyorduk, dünya umurumuzda değildi adeta. Sonra, “Hadi artık, ne olursun, içimde hissetmek istiyorum seni, yalvartma artık beni, ne olur sok biran önce!” dedi. “Sen bakire değilmisin?” dediğimde, “Bakireyim, ama artık kadın olmak istiyorum, hemde senin kadının olmak istiyorum abi!” dedi. Ona ileride bu yaptığından çok pişman olabileceğini, bunun telafisinin olmadığını söyledim. Ama yine de istiyordu. Ben de, “Bu gece önce arkadan al, sonra pişman olmazsan önden de yaparım!” dedim. “Hem önden hem arkamdan sok, yalvarırım, her deliğimde seni hissetmek istiyorum abi!” diyordu. Ona tekrar aynı şeyleri söylediğimde ise, “Tamam, ama bir şartla, ben ne zaman istersem itiraz etmeden beni kadın yapacaksın! Hadi şimdi arkama sok artık!” dedi.

Ben de kabul ettim ve Nesrini koltuğa köpek duruşuna getirdim. Benim yarağı kremledim, bolca Nesrinin göt deligine de sürdüm ve dayadım. Fakat bir türlü girmiyordu. Sanırım ilk olduğu için, hem yaşı da küçük olduğu için götünün deliği çok dardı, fındık kadardı. Rahatlaması için tekrar bal kutusunu yalamaya başladım ve hafif hafif kremli işaret parmağımı Nesrinin götüne sokmaya başladım. Biraz aldığı zevkten, biraz da yalamamdan etkilenmiş olacak ki, yavaş yavaş kendini bıraktı. Ben hem götünü parmaklarken, bir yandanda bal kutusunu yalamaya devam ediyordum. Birden Nesrinin sesi değişmeye başladı. Anladım orgazm olmaya hazırlanıyordu. Hem götündeki parmağımı, hemde amındaki dilimi hızlandırdım ve benim küçük yeğenim Nesrin kasıla kasıla ilk boşalmasını yaşamış oldu. “Hadi artık abi, içimde hissetmek istiyorum, sok götüme!” diyordu. Ben tekrardan Nesrinin arkasına geçip, yeniden sikime ve Nesrinin dar göt deliğine bolca krem sürüp, başladım bastırmaya ve yavaş yavaş kafasını soktum. Ama Nesrin ağlamaksı bir ses tonu ile, “Çok acıdı, yanıyor abi!” diyordu. Kendisini kasmamasını, rahat bırakmasını söyleyip, bu acının çok kısa bir sürede muhteşem bir zevke dönüşecegi konusunda telkinde bulunuyordum...

Biraz bekledikten sonra sikimin kafası ile git gel yapmaya başladım. Yavaş yavaş alışınca Nesrin de zevk almaya başlamış olmalı ki, “Abimmm, harikasın, muhteşemsin!” gibilerinden iltifatlar yağdırıyordu. Ben de her git gelde biraz daha ileri giriyordum. Benim öyle korkulacak heybetli bir sikim olmamasına rağmen (15 cm kadar) birden girip canını yakıp, yeğenimi sexten soğutmak istemiyordum. Bir müddet sonra köküne kadar girdiğinde Nesrin kendinden geçmiş bir vaziyette inliyor, “Evet abi, devam et abi, kökle yeğenine, hızlan, uçur yeğenini, eller yerine sen sik yeğenini!” diyordu. Ama halen göt deliği çok dar olduğundan zor hareket ediyordum. Hızlanmayı ben de çok istiyordum, ama neredeyse sikim kırılacak gibi oluyordu. Yavaş yavaş, sert darbelerle götüne vurdurmaya ve aynı zamanda da amıyla oynamaya başlayınca, küçük yeğenim Nesrin dayanamadı ve 15 dakika içinde ikinci orgazmını yaşadı...

Yeğenim boşalmıştı ama ben halen boşalamamıştım. Bir müddet sonra kremin de etkisi ile iyice yumuşayan yeğenimin minik götüne biraz daha rahat girip çıkıyordum ve biraz daha hızlanmaya başlamıştım. Ben hızlandıkça, “Evet abi böyle çok güzel, devam et abi, kökle abi!” diye inliyordu. Boşalacağıma yakın sikimi götünden çıkarmak istedimsede, “Ne olur çıkarma abi, içime boşal, içimdeki yangın ancak böyle söner!” dedi. Ve fazla geçmeden, köküne kadar vurdura vurdura, titreyerek boşaldım yeğenimin küçük götüne ve üzerine yığıldım. Sanki tüm damarlarım boşalmış gibiydi. Götünün içindeki sikim küçülene kadar öylece kaldık ve sonra çıkardım. Bana dönüp öyle bir sarılışı vardı ki, anlatamam. Sanki hayatını yeniden bağışlamışım gibi teşekkürler ediyor, öpüyordu beni.

Biraz sakinleştikten sonra banyoya gittik. Küçük yeğenimi ellerimle yıkadım. Benim yarak tekrar uyandı ve götünü birkez daha sikmek istedim. Ama Nesrin, “Abi bu gecelik yeter, çok ağrıyor, tamam çok zevkli, uçtum resmen, ama birkaç gün ara verelim!” dedi. Ben de onu kırmayarak, “Tamam canım, sen nasıl istersen, ne zaman istersen!” dedim. Banyodan çıkıp giyindik. Vakit epey geç olmuştu, başka yere gitmiş olsa babası ortalığı ayağa kaldırırdı, “Bu saatte nerdesin?” diye, ama yeğenimin bize gelmesine birşey demiyor. Yeğenim biraz daha kalmak istedi, ama ben şüphelenmesinler diye eve gitmeye razı ettim. Giderken dudaklarıma yapıştı ve çok teşekkür edip, “Bundan sonra benim tek sahibim sensin abicim!” dedi. İçimden, (Aslında teşekkür etmesi gereken benim!) dedim.

Gerçekten de halen tek sahibi benim, ama benim küçük yeğenim halen bakire. Birgün yeğenimin kızlığını da alırsam, burda sizlerle seve seve paylaşırım!

Bol maceralı günler dileğiyle, esen kalın.

Share:

Baldızımın İlik Gibi Kızına Dayanamadım Siktim!

Eylül ayının ikinci haftasıydı, geçici görev için Tekirdağ’a gönderilmiştim. Bunu biraz da ben istemiştim, çünkü orada üniversite okuyan (baldızımın kızı) Çilem vardı. Hem bir büyüğü olarak onu kontrol edecektim, hemde işimi yapacaktım. Arabamla Pazar akşamı Tekirdağ’a gittim ve anlaşmalı otelimize yerleştim. Daha önceden de orda kaldığım için, ısrarla çatı katındaki deniz manzaralı odayı istedim. Yol yorgunluğu hissetmiyordum, saat de erkendi, bizim Çilem’in öğrenci evine bir baskın yapayım dedim. Arabaya atladım ve Çilem’in evinin önüne geldim. Seslerden anlaşıldığına göre içeride bir hengamedir kopuyordu. Kızlardan biri avaz avaz bağırıyor, bir erkek sesi de cevap vermeye çalışıyordu. Dışarda beklemeye başladım. Ve birazdan, ince uzun bir genç hışımla evden ayrıldı, peşinden de bir kız koşarak gitti. Ve evde ki hengame de sona erdi.




Arabadan çıkıp zile bastım. İçeriden ağlama sesi geliyordu. “Kim O?” dedi ağlayan ses. Çilem’in eniştesi olduğumu söylediğimde kapı açıldı. Yeğenimin ev arkadaşı Leyla’nın ağlamaktan şişmiş gözlerini görünce içim parçalandı. Oysaki 20 gün önce bizim yazlığa geldiklerinde nekadar neşeliydi. Az önceki bağrışmayı duyduğumu ve ne olduğunu sordum. Leyla ağlayarak, erkek arkadaşını bir başka kızla kendi yatağında yakaladığını, oysa onu sevdiğini falan söyledi. Leyla’yı teselli ettim, kendisinin daha çok genç olduğundan, yarın birgün o çocuğu unutup başkasını bulabileceğinden bahsettim. Leyla halen erkek arkadaşına küfürler savururken, Çilem ve arkadaşları geldi. Tabi onlar da merakla ne olduğunu sordular. Leyla konuyu bir posta da onlara anlatırken, Çilem boynuma sarıldı ve “Canım eniştem!” diye koca bir öpücük kondurdu yanağıma. Ben de onu öpmek isterken yüzünü çevirdi ve kazayla tam dudağının yanından öptüm. Bu küçük kazaya Çilem gülümserken, doğrusu ben biraz utandım. Çükü Çilem kendi çocuğum gibiydi.

Akşam yemek yeyip yemediklerini sordum. Leyla yememişti, Çilem ve Tuğba ise birşeyler atıştırmışlar. Onlara, “Hadi hep beraber çıkıyoruz!” dedim. Benim arabya atladık hep birlikte ve otelin restoranına gittik. Izgara birşeyler söyledik. Kızlara, “Ne içersiniz?” dediğimde, Çilem ve Leyla bira istedi. Tuğba ve ben, pek alkol almadığımızdan, önce kola söyledik, ama Leyla ve Çilem’e yarenlik etmek için bizler de bira istedik. Hem manzaranın hemde deniz havasından olacak, bayağı bir içtik. Hesap kaçtı bir tarafımıza diye düşünüyordum. Garson Şeref’i kenara çektim, bir 50 Lira toka edip, hesaba tenzilat yapmasını ve kızların daha çabuk kelle olması için biralarına votka koymasını söyledim. Başka türlü hesabın altından kalkamayacaktım çünkü. Şeref elinden geleni yapacağını söyledi.

Saat gece 02:00 oluyordu. Çilem ve Tuğba uyukluyor, Leyla ise bana, karşısına ne kadar fırsat çıktığını, ama sevgilisini aldatmayı asla düşünmediği konusundaki resitalinin 35. baskısını yapmaktaydı. Bir ara bana kendini pek iyi hissetmediğini söyledi. Açıkçası ben de pek iyi durumda değildim. Daha önceden böyle birşeyi tahmin edemediğim için yine de kendimi tebrik ettim. Şeref’e bir işaret çakıp hesabı istedim. Hesap pusulası (160 Lira olarak) geldi. Şeref’e, “Ok, odamın hesabına ekle, yarın görüşürüz!” dedim. Leyla ile birlikte, Tuğba ve Çilemin koluna girerek, yukarıya odama çıktık. Daha sonra kızlar için bir oda daha tutmak için aşağı indim. Resepsyonist Metin ağbi, bana, “Senin yan oda akşam 18:00’de boşaldı, o yüzden başkasına vermeyeceğim, eğer ihtiyacınız varsa o odayı ücret vermeden kullanabilirsiniz!” dedi. Ona teşekkür edip anahtarı aldım ve yukarıya çıktım.

Kızların üçü de alkolün ve sıcağın etkisiyle sızmıştı. Yan odayı bir kolaçan ettim. Odayı tutanlar birkaç saat uzanıp çıkmak zorunda kalmışlar galiba, çünkü ne banyo havluları kullanılmış, nede yatak bozulmuştu. İçinde birkaç izmarit bulunan bir kültablasından başka kirli bir şey yoktu odada.

Önce Tuğba’yı, sonra da Leyla’yı yan odaya götürdüm. Tuğbanın kemerini ve pantolonunun düğmelerini çözdüm, pantolonunu sıyırdım, gayet kolay çıkmıştı. Ben Tuğba ile ilgilenirken, Leyla’nın üzerine kusmuş olduğunu farkettim. Onun da üzerindekileri çıkartmaya başladım. Önce kotunu, sonra da bluzunu çıkardım. Leyla’yı bikini ile defalarca gördüğüm için bu manzarayı yadırgamamıştım, fakat yinede tahrik olmadığımı söyleyemem. Bir koşu odama gidip benim temiz tişörtlerden birini aldım geldim. Üzerine tişörtü giydirirken parfümü ile kendimden geçtim ve boynuna masum bir öpücük kondurdum. Kızların odaları ile benim oda arasında balkondan geçiş olduğu için, odalarının kapısını içeriden kilitleyip, balkondan kendi odama geçtim.

Çilem kendi kusmuğu içinde uyuyordu. Önce askılı badisini, sonra da leş olmuş kotunu çıkarttım. Don sütyen kalmıştı, ama halen saçında, kolunda ve sütyeninde kusmuk vardı. Yatağın üzerindeki battaniye kusmuktan kullanılacak gibi değildi zaten. Battaniyeyi balkona attım. Çilemi kucaklayıp, banyoya götürdüm, küvete yatırdım, üzerine ılık suyu tutmaya başladım. Biraz kendine gelir gibi oldu. Yıkanması gerektiğini, bu şekilde yatamayacağını anlattım. “Ok!” dedi. O yıkanırken ben banyodan çıktım, odaya geçtim. Birkaç dakika sonra havlu istedi. Havluyla birlikte, benim çamaşırlarımdan bir boxer ve tişört verdim. Sonra tekrar odaya geçtim, dolaptan yedek battaniyeyi üzerime alıp, ışığı söndürdüm ve yatağa girdim.

Birazdan Çilem, kurulanmış, benim boxer ve tişörtü giymiş halde geldi. Aslında halen ayılamamıştı, ama en azından temizlenmişti. Benim normalde yatarken iç çamaşır giymek gibi bir adetim yoktur, ama Çilem yanımdayken o halde yatamazdım. Çilem geldiğinde dikkat ettim, ıslanmış sütyenini ve külodunu çıkarmış, sadece benim verdiklerimi giymişti. Geldi ve yatağa süzüldü. Konuşamıyordu, hemen uykuya daldı. Bense bir süre daha uyumamıştım, su içmek için kalktım. Yatağa tekrar girerken Çilem döndü ve bacağıma sarıldı. Ayağımın üzeri tam amına geliyordu, verdiğim boxer bol geldiği için, ayağım amının dudaklarına da değiyordu. Çok tahrik olmuştum. Ayağımı oynattıkça Çilem de hareketlenmeye başladı. Amını benim ayağıma sürttükçe, benim ufaklık artık ufaklık mufaklık kavramını geçmiş, azmanlık mertebesine gelmişti.

Biraz daha aşağıya doğru kaydım ki, ayağımın yerini kasığım ve yarağım aldı. Birazdan Çilem’de hareketlenme tekrar başladı, ama bu sefer benim yarrak Çilemin amına badana çekiyordu. Dayanacak gücüm kalmamıştı, göğüslerini tişörtün üstünden hafiften okşamaya başladım. Çilem uyuduğu için, normal şartlarda biraz sürtündükten sonra uykuya devam etmesi gerekirken, durmuyor ha bire kerkiniyordu. En sonunda durdu. Boşalmıştı. Olaydan çok zevk aldığı amından akan sıvılardan belliydi. Ben de durdum, ama ben daha boşalmamıştım. Onu dudaklarından öpmek istiyordum. O ise, sanki (Memelerim ve amımla oynamana izin veriyorum ya, dudaklarımda ne işin var?) der gibi, dudaklarını kaçırıyor, bir türlü öptürmüyordu. Doğrusu biraz sinirlenmiştim.

Kalktım ve balkona çıktım. Balkonda bir sigara yakacakken, yan odadan (kızların odasından) gelen sesler dikkatimi çekmişti, balkondan hemen onların odaya daldım. Hava aydınlanıyordu ve içerisi alaca karanlıktı. Tuğba sağa sola dönerek yatıyordu, herhalde uyuyordu, yine de tam emin değildim. Ama Leyla yatakta yoktu. Banyoya baktığımda Leyla’yı orada yerde yatar buldum. Sanırım tuvalete gitmek istemiş, ama düşmüştü. Hemen kaldırdım. Yerler ıslak ve kaygandı. Yavaş yavaş yürüyerek balkona çıktık. Temiz hava iyi gelecekti. Leyla balkon demirine yaslanmıştı, ama halen kendine gelemiyordu ve düşecek gibi duruyordu. Arkasından sarıldığımda yarağım çıplak tenine değdi, altında külotu yoktu. İşemek için banyoya giderken çıkarmış olmalıydı. Çok kötü tahrik olmuştum, ama ileri gitmedim, Leyla’yı tekrar odalarına götürdüm ve yatağa yatırdım. Bacaklarını öyle bir ayırmıştı ki, bu sefer dayanamadım ve cillop gibi amına bir dil attım. Leyla hiç tepki vermedi, ama ben Tuğba’nın uyanmasından çekindiğim için, üstünü örtüp odama gittim. Çilemin yanına yattım, uyudum.

Uyandığımda yarağım şişmiş, kasıklarımın ağrısından kıvranıyordum. Çilem ise bacağını ve kolunu üzerime atmış, bütün ağırlığını bana vermişti. Dizimi yukarı kaldırdığımda yine benim yarrak Çilem’in amına değiyordu. Azıcık sürtünsem boşalacaktım. Öyle de yapmaya karar verdim ve sürtünmeye başladım. Biraz da o kıpırdadı. Tam icraat başlayacaktı ki, Çilem yatakta doğruldu. Ne olduğunu anlamadım, benim yarrağı tuttu, beni halen uyuyor sanıyordu galiba, yarağımı öptü ve banyoya gitti. Fırsatı kaçırmıştım, peşinden banyoya gitmek istedim, ama nedense yapamadım. Yatakta kendi kendime kızıyordum.

Çilem banyodan gelip yanıma oturduğunda, ben yatakta doğruldum. Yine kirlilerini giymişti. Bana, “Uyandırdım mı?” dedi. “Yok şimdi uyanmadım.” deyince, utancından alt dudağını ısırmaya başladı. Güldüm. Akşam olanları sordu, kısaca anlattım. Şimdi duş alma sırası bana gelmişti. Ben yataktan kalkmış, duşa giderken, gözünün ucuyla benim alete bakıyordu. Ona kasıklarımın çok ağrıdığını söyledim. Güldü, konuşmadı. Banyodan çıktığımda, “Acıktım!” dedim. Onun da içi kıyılmıştı. Kızların yan odada olduğunu söylediğimde, hemen koştu, onları da uyandırdı. Kahvaltı edecektik, ama otelde öğlen yemeği servisi başlamıştı bile. Kızlara sordum, “Evde çayınız var mıydı? Ben çaysız kahvaltı yapamam!” dedim. “Var!” dediler. Otelden ayrıldık.

Eve giderken, marketten peynir, zeytin, salam, yumurta, domates, salatalık falan aldım ve kızların evine geldik. Öğrenci evlerini çok iyi bilirim, bir dolap vardır ve içindekiler bozuktur, bir şey yememek gerekir. Kızlar aldığım malzemelerle kahvaltı hazırlamaya girişti, ben de evi dolaştım. Kahvaltıda, Leyla, “Deniz kenarındayız, ama daha denize giremedik!” dedi. Ben hemen, “Bugün denize gidelim ozaman!” dedim. Tuğba, “Benim erkek arkadaşım gelecek, olmaz!” dedi. Tuğba’ya, “OK! Sizi evde yalnız bırakalım mı?” dedim. Güldü, evet anlamında kafa salladı. Karar verilmişti, denize gidilecekti. Kızlar iki yıldır o evde bir aradaydılar ve gidilecek hiçbir yeri bilmiyorlardı.

Hazırlandılar, atladık arabama, Uzunçiflik tarafına doğru yol aldık. Bu çevreyi biraz biliyordum, ağaçlı ve kıraç bölümler arasında küçük gizli plajlar vardı. Bunlardan birine saptık. Hem hafta içi, hem de Eylül ayında olduğumuzdan çok tenhalaşmıştı her yer. Gözümüzün görebildiği yerde kimsecikler yoktu. İyice yayıldık bir gölgeliğe. Mübarek güneş, Temmuz güneşi gibi yakıyordu. Çilem tişört ve şortunu fora etti, Leyla da çarçabuk üstündekileri çıkardı, denize koştular. Ben daha duba gibi sahilde bekliyordum. Ben pantolonumu çıkarana kadar, ikisi de suya dalmıştı bile.

Yiyecekleri ve biraları gölgeye sakladım, soyunup peşlerine takıldım. Ben tam suya girecekken çıktılar, “Hadi güneşlenelim!” dediler. “Haydaaa!” diye kızdım onlara. Ama su soğuk gelmişti onlara, güneşte yatmak içlerini ısıtacaktı. Ben de geri döndüm onlarla birlikte. Kurulandılar, hasırlarını serdiler ve güneşin altında yattılar. Saat 15:30 falan olmuştu, sandviçleri biralarla yuvarladık. Onlara, “Bakın güneşte fazla durmayın, kötü çarpılırsınız!” dedim, ama dinleyen kim?

Benim arabanın bagajında herzaman, Palet, dalma gözlüğü ve zıpkın bulundururum. Benimkisi özel merak işte, dalmayı seviyorum, kısmetim varsa iyi balık avlarım. Bagajdan malzemeleri alıp denize girdim. Denize girdiğimiz yerin etrafında kayalık alanlar olduğundan iyi balık vardı. 2 adet Karagöz, 2 adet de Kefal vurdum. Sahile çıktığımda, kızlar güneşte uyuyordu. Üstlerine su damlattım, aldırış eden olmadı. Güneş kremi döktüm, yine hareket yok. Çilemin üzerindeki kremi elimle yaydırmaya başladım. Bikinisinin üstünü çözdüm, bütün sırtını kremledim, halen kalkmıyordu. Boynunu, omuzlarını, belini bolca güneş kremi ile sıvadım. Sıra bacaklara gelmişti, bu sefer tacizlerime ‘Dur!’ diyeceğini düşünüyordum, ama demedi...

Ayak bileklerinden başlayıp yukarı doğru masaj yaparak çıktım. Kalçalar iki posta kremlendi. Elim bacaklarının birleşme yerine geldiğinde, poposunu biraz daha yukarı kaldırdı. Bu, ‘Devam et!’ dercesine bir işaretti. Leyla’yı kontrol etmek amacıyla baktım, yüzü öbür tarafa dönük uyuyordu. Elimi Çilem’in bikinisinin içine sokup, poposunun yanaklarını yoğura yoğura kremledim. Başparmağımla götünün deliğine masaj yaparken, Çilem poposunu biraz daha kaldırıyordu. Bikinisinin amına gelen kısmı ise çoktan ıslanmıştı. Çok tahrik olmuştum, yarağım patlamak üzereydi. Çilemin kulağına eğilip, “Devamı akşama, hadi şimdi denize girelim!” diye fısıldadım.

Çilem’le kalktık, denize girdik. Serin suya girince biraz olsun rahatlamıştım. Ama orada da pek sakin duramadık, Çilem’le elleşmelerimiz, oynaşmalarımız devam etti. En sonunda Çilem bacaklarını belime doladı. Ve tam kucağıma yerleştiği esnada bir ses duyduk, “Napıyorsunuz bakiim siz?” diye. Leyla ödümüzü koparmıştı, ikimiz de bir yana attık kendimizi suyun içinde. Çilem, “Gidelim artık, akşam oluyor!” dedi. Oysa benim planımda geceyi burada geçirmek vardı. Leyla güneşte uyuduğundan başı ağrımıştı ve eve gidip uyumak istiyordu. Mecburen toparlandık ve yola çıktık. Leyla’yı eve bırakıp, Çilem de otelde duş almak daha kolay olacak diye, evden üzerine giymek için birkaç parça giysi aldı ve otele döndük.

Otele vardığımızda anahtarı alıp yukarıya çıktık. Odanın kapısına varana kadar ikimiz de sakin ve usluyduk. Ama içeriye girip te kapıyı kilitler kilitlemez, dudaklarımız birbirine yapıştı, hoyratça birbirimizin vücudunu okşamaya başladık. Yarağım kazık gibi olmuştu. Çilem benim pantolonumu indirirken, ben de onun şortunun arkasından elimi içeri sokmuş, götünü amını kurcalıyordum. Şıpır şıpır olmuştu amı yine. O zevk sularını kana kana içmek, kafamı amına gömüp, bütün geceyi o şekilde geçirmek istiyordum. Çilem bu arada serbest bıraktığı yarağımı ağzına alarak, büyük bir ustalıkla yalayıp, emmeye başladı. Boş durmak istemiyordum, Çilem’i ayağa kaldırdım, ikimizi de çırılçıplak soyup, yatağa geçtik, 69 olduk. Birbirimize uzun süre oral yaptık, defalarca birbirimizin ağzına yüzüne patladık. Duş alıp tekrar yatağa geöiyorduk. En son sefer dudaklarımız birleştiğinde, ikimiz de yorgunluktan geberiyorduk. Çilem öpüşürken uyuyakaldı. Ben bir süre daha uyanık kaldım, Çilemi uyurken izledim. Sonra ben de uyumuşum.

Gözlerimizi açtığımızda sabah ezanı okunuyordu. Tekrar öpüşmeye başladık, herşey yeniden başlıyordu. Ama busefer uykumuzu aldığımızdan, ikimiz de dinlenmiştik. Artık Çilem’i sikmek istiyordum. Yarrağım amına badana yaparken, Çilem, “Ben daha kızım!” dediğinde, Zonkkk oldum, “Nasıl yani, bakiremisin halen?” diye sordum. Şaşırmıştım, bu kadar porfesyonelce yarak yalayan bir kız nasıl bakire olabilir diye. Çilem, anlattığına göre, okuldan bir çocukla (geçen aya kadar) çıkmış ve sonunda ayrılmışlar. Fakat ilişkileri süresince oral seksten öteye gitmemişler. Kızlığına elletmediğini, hatta arkadan bile yaptırmadığını söyledi. İnanmak istemiyordum, çünkü artık onu sikmek için sabırsızlanıyordum, ama bakire olması işime de gelmiyordu açıkçası.

Moralimin bozulduğunu gören Çilem, dudaklarıma bir öpücük kondurdu, “Fakat şimdi istiyorum, neremden istiyorsan yapabilirsin aşkım!” diyerek bacaklarını ayırdı. Aslında onu amından sikmeyi çok istiyordum, ama o an için kızlığını bozup bozmamakta kararsızdım. Onun için, “Dön arkanı ve domal!” dedim. Çilem götten sikeceğimi anladı ve çantasına uzandı, krem çıkarıp uzattı, sonra domaldı. Götünün deliğini önce biraz dilledim, sonra krem sürüp, bir parmağımı sokup parmakladım bir süre. Gerçekten de götten sikilmediği belli oluyordu, çok dardı göt deliği. Canını yakmamaya çalışarak, ikinci parmağımı da sokup, göt deliğini esnetip, biraz alıştırdım. Bu arada öteki elimle de sürekli klitorisini okşuyordum.

Şimdi iki parmağımı götüne rahat rahat sokup çıkarıyordum. Amını okşayan elime ise amının suları gelmeye başladığında, Çilem inleyerek, “Sik beni enişte, yarağını sok, hadi!” diye yalvarmaya başladı. Parmaklarımı götünden çıkarıp, yarağımın başını da kremledim ve arkasına yanaştım. Çilem kafasını yastığa bastırmış ve götünü havaya dikmişti. Bir elimle götünün yanaklarını ayırıp, öbür elimle yarağımın başını göt deline yasladım ve bastırmaya başladım. Yarağımın başı ‘Plöp!’ diye girdiğinde, Çilem çığlık atmamak için yastığı ısırıyordu. Yarrağımın başı girmişti, kalanını da sokmak için biraz bastırdığımda, Çilem elini arkaya atıp, göbeğimden ittirerek, “Dur enişte! Çıkart, çok acıyor!” dedi. Canını yakmak istemediğim için çıkardım.

Çilem döndü ve “Bu böyle olmayacak enişte, ben yapayım, uzan sen!” dedi. “Tamam!” deyip, sırtüstü uzandım. Çilem götünün deliğine ve yarağımın başına biraz daha krem sürüp, Alaturka tuvalete çişini yaparmış gibi yarağımın üstüne çöktü. Eliyle yarağımı tutup, göt deliğinin ağzına denk getirdi ve yavaş yavaş üstüne oturmaya başladı. Acıdan dudaklarını ısırsa da, bu şekilde daha kolay alıyordu götüne. Yarrağımın milim milim götüne girişini seyrediyordum. Sonunda ıhılaya ıhılaya yarrağımı köküne kadar götünün içine almış ve oturup kalmıştı öylece. Halen acı duyduğu yüzünden belli oluyordu. Ben yarağımı alttan oynatacak gibi olduğumda, “Ahhh! Kımıldama neolursun enişte!” diyordu.

Çilem bir süre daha hareketsiz oturduktan sonra kendiliğinden götünü hafif hafif oynatmaya başladı. Götünü birkaç santim kaldırıyor, sonra tekrar yavaşça oturuyordu. Her seferinde biraz daha, biraz daha derken, belli bir süre sonra artık yarağımın başı görünecek kadar götünü yükseltiyor ve yeniden oturuyordu. Dudaklarını ısırışından, hem acıyı, hem zevki aynı anda yaşadığı belli oluyordu. Elimi amına atıp, klitorisini okşamaya başlayınca, Çilem oturup kalkma hareketlerini hızlandırdı. Artık ellerini arkaya atmış, ayak bileklerimden tutunarak, hem inliyor, hem de götüyle yarağımı deli gibi sikiyordu. Okadar hızlı oturup kalkıyordu ki, her seferinde götü kasıklarıma vurduğunda, taşaklarım inanılmaz ağrıyordu.

Fakat bu fazla sürmedi, Çilem, “Geliyorum enişteeeee!” diye bağırıp, kasılmaya, titremeye başladı. Benim durumum da ondan farklı değildi, ben de uzun bir ‘Ohhhhhh!’ çekerek götüne fışkırmaya başladım. Çilem kendini öne atarak, göğüslerini göğsüme yapıştırdı ve dudaklarıma yumuldu. Yarrağım götündeyken öpüşmeye, deli gibi birbirimizin dudaklarını kemirmeye başladık. İkimiz de nefes nefeseydik. Bu pozisyonda bir süre kalıp soluklandık. Çilem yarrağımın üstünden kalktığında, götünden çıkan osurukla birlikte döller taşaklarıma püskürdü. Çilem osurduğu için utanmıştı, mahçup bir şekilde elini götüne tutarak banyoya gitti. Ben de arkasından gittim, birlikte duş aldık.

Banyodan çıktığımızda Çilem’e, “Biraz daha uyuyalım!” dedim. Birbirimize sarılıp uyuduk. Sabah birlikte otelin restoranında kahvaltı ettikten sonra Çilem’i okuluna bırakıp, ben de işime gittim. Daha 2 hafta orada olacağım için çok sevinçliydim doğrusu.

Share:

2 Ocak 2014 Perşembe

Kuzenimi Ensest Siktim

Merhaba boy:1.76 kilo:55 yaş:18. Tip olarak biraz cılız ama yakışıklı ve karizmatik birisiyim. Sevgilimden yeni ayrılmıştım ve tutunacak bir am arıyordum. Her yaz düzenli olarak ailecek gittiğimiz tatil zamanı gelmişti. Yazlığı babam yıllar önce almış ve her yıl düzenli olarak kuzenlerle kalmaya gidiyorduk. Yolculuk yeni bitmiş ve eve yeni girmiştik. Ev çok büyüktü. Evde 5 kuzendik. Hepsi teyzemin kızlarıydı. Hepsi bana çok güveniyordu. Teyzemlerde bana güvenerek 1 haftalığına kızlarını emanet etmişti. Denize girmek için üstlerimizi değiştirdik ve o sırada kuzenim duygunun odasının kapısı açıktı ve seksi vücudunu görebiliyordum. Biraz ilzedim ve yarağım hemen kalktı.
Çok kötü hissediyordum, ilk defa ensest bir ilişkiyi çok istemiştim. Herkez giyindi ve denize doğru yol aldık. Diğer 3 kuzenim denizde yüzüyor ve takılıyorlardı. Duygu benle sahilde kalmıştı ve başbaşa konuşuyorduk. Duygu benle ilk defa seks konusunda konuşmaya başladı ve bazı liseli arkadaşlarının erkek arkadaşlarına verdiğini filan konuştu. Bana sürekli çok istercesine acaba nasıl oluyor bu sikişme filan diyordu. Bende ona benimde bilmediğimi ama ilk sefer denk geldiğinde hiç bir kızı acımadan sikebileceğimi söyledim. Duygu güldü ve belki bu tatil sikişirsin diyerek güldü. Bende ona sende sikişirsin belki dedim ve kahkaha atarak kızarmaya başladı :) 3 Kuzenimde yüzdükten sonra sıra benle duygunun denize girme sırasıydı. Kuzenler arasında elbiseleri ve telefonları beklemek için böyle bir sıra vardı. Duyguyla ben baya bir açıldık ve diğer kuzenlere biraz takılıyoz siz eve çıkın dedik ve koskoca sahilde sadece ikimiz yüzüyorduk. Duyguyu yüzerken sürekli kucağıma alıyordum ve bacağımı sürekli amına değdiriyordum. Duygu bir süre sonra iyice azmaya başladı ve elini bir anda yarağıma doğru götürdü. Bende birden çok sikiş isteğiyle doldum ve memelerini ellemeye başladım. Artık kuzen değil ensest seks yapan iki çifttik duyguyla. Sonra dudak dudağa kaldık ve duyguyu öpmeye başladım. Duyguda beni öpmeye başladı ve 10 dakika boyunca böyle devam ettik. En sonunda duygu yanlış yaptığımızı filan söyledi. Bende o sıra parmaklarımı duygunun amından çektim. Biraz sonra biraz utanarak eve doğru çıktık. Hava iyice kararmaya başlamıştı zaten. Ben odama çıkıp duşa girdim ve sürekli olarak duyguyu düşünerek masturbasyon yapıyordum ancak sürekli ensest ilişki yaşayacağımız için kendimi suçluyordum. Aklımda sürekli kuzenimi sikmek geçiyordu. Duyguda yan odada kalıyor ve yüz yüze gelmemek için ayrı ayrı zamanlarda işlerimizi hallediyorduk. Gece olmuştu ve beni ateş basmıştı. Diğer kuzenlerim alt katta müzik dinlerken uyumuştu ve üst katta sadece duyguyla ben kalmıştım. Gece yatağımdan çıktım ve tuvalete gittim. Aklımdan duygu çıkmıyordu. Duygunun odasının aralık kapısından ona baktım ve kuzenimin kabak gibi götünü gördüm. Çok seksi ve beyazdı ve sikmek istiyordum kuzenimi. Odasına girdim ve kapısını kapattım. Yatağın içine girdim. Duygu uyanıkmış ve ne yapıyorsun dedi bana. Bende odamın soğuk olduğunu söyledim. Duygu biraz ofladı ve yatmama izin verdi. Kuzenimin üstünde askılı bir sütyen altında iste sadece tanga vardı. Hava zaten soğuk değil yazın cehennem gibi yanıyordu. Neyse artık kuzenim bana izin vermişti yanında uyumama. 1 saat boyunca yanında yattım ve uyumadık. Artık sikişmek istiyordum kuzenimle. Biraz ellemeye filan başladım ilk önce. Kuzenim duygu bana izin eriyordu ellemem için. Biraz daha elledim kuzenim duyguyu. En sonunda dayanamadı duygu benim dudaklarıma yapıştı ve çok azgın bir şekilde öpüşüyordu. Duygu üstündeki sütyeni ve tangasını çıkardı ve benide soydu sonunda. Yarağımı kuzenimin içine sokmak istiyordum ama kızlığını bozmakta istemiyordum. Duyguyla bir süre öpüştükten sonra uzandık ve bana bu yaz değiştiğimizi söyledi. Bende kuzenimi sikişmeye ikna etmek için sürekli bak elimize fırsat geçti hadi sevişelim kafasına getirmek için bir saat konuştum. En sonunda çıplak kuzenim duygu üzerime yattı ve hadi o zaman bur fırsatı kaçırmayıp sikişelim ancak bir şartım var dedi. Bende şartının ne olduğunu sordum. Kuzenim duygu bana tatilden sonra ailelerimize birbirimizi çok sevdiğimizi ve evlenmek istediğimizi söyleyeceğiz dedi. Bende bunu yapamam dedim. Çünkü annemin en çok kızdığı şeylerden birisi ensest evlilikti ve zaten teyzemlerinde izin vermiyeceğini biliyordum. Ancak sırf kuzenimi sikmek için ona böyle diyeceğimi söyledim ve evleneceğimi söyledim. Kuzenim tamam dedi. Sana güveniyorum dedi ve birden dudaklarıma asıldı. Tekrardan öpüşmeye başlamıştık ancak bu sefer olay farklıydı. Tamamen çıplaktık ve ben birazdan kuzenimin amından geçecektim. Duygu üstüme çıktı ve biraz yarağımı amında değdirerek sevişmeye başladı. Bir süre sonra ikimizde dayanamadık ve ben yarağımı birden kuzenimin amına soktum. Kuzenim ahhh diye inledi biraz ve çok hoşuna gitmişti onu sikmem. Kuzenimin amından kan gelmeye başladı. Kuzenimin kızlığını bozmuştum artık ve devam etmek istediğimi söyledim. Tekrardan yarağımı kuzenimin amına soktum ve sikmeye başladım. Kuzenimi sikerken suratına bakıyor ve sürekli gülüyordum. Oda bana gülüyordu ve çok fena inliyordu. Artık boşalma zamanım gelmişti ve ona içine boşalıcam dedim. Kuzenimde bana amıma boşalabilirsin diye biraz bağırarak seks kölesine emrini verdi :) Bende biraz daha hızlanarak , sonunda yavaşça kuzenimin amına boşaldım. Işığı açtım ve birlikte amından akan spermlerimi izledik. Sonra sarılıp uyuduk. İşte kuzenimi böyle siktim. İyi okumalar :)
Share: